Makaleler

Türkiye`de Birleşme ve Devralmaların Son Beş Yılı

Türkiye'de Birleşme ve Devralmaların Son Beş Yılı: Rekabet Kurumu Raporları Işığında Bir İnceleme

1. Giriş

Ülkemiz son yıllarda hızlı bir ekonomik dönüşüm sürecine girerken, bu dönüşümün önemli elementlerinden biri de şirket birleşmeleri ve devralmaları olmuştur. Son beş yıllık süreçte Türkiye’de gerçekleşen birleşme ve devralmalarda, yabancı yatırımcıların artan ilgisi önemli bir rol oynamış, Rekabet Kurumu’nun faaliyetleri ve aldığı özel nitelikli kararlar piyasa dengelerinin korunması ve adil rekabetin sağlanması açısından sektörel dinamiklere yön vermiştir. Bu makalemizde, Rekabet Kurumu’nun yayımladığı raporlar ışığında Türkiye’deki birleşme ve devralmaların 2019’dan 2023’e değin son beş yıllık gelişimini inceleyeceğiz.

2. Rekabet Kurumu’nun Birleşme ve Devralmalardaki Görevi

Rekabet Kurumu, 7 Aralık 1994 tarihinde kabul edilen 4054 sayılı “Rekabetin Korunması Hakkında Kanun” 20’nci maddesiyle kurulması öngörülen ve anılan kanunun, bizzat uygulayıcısı olarak belirlenen bir kurumdur. Kurum, mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde örgütlenmesinin ve gelişmesinin temini ile bu Kanunun uygulanmasını gözetmek ve Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirmek üzere kurulmuştur. Buna göre, Rekabet Kurumunun esas görevi Kanunda kendisine verilen yetkileri kullanarak mal ve hizmet piyasalarındaki rekabetçi sürecin tehdit edilmesini engellemektedir. Kurum ayrıca, belirli bir büyüklüğün üzerindeki birleşme, devralma ve ortak girişimleri inceleyerek piyasalarda tekelleşmenin önüne geçmektedir. Yürürlüğe girdiği tarihten bu yana Kanunda yapılan değişikliklere göre, Rekabet Kurumunun birleşme ve devralmalardaki değerlendirme ölçütleri de değişiklik göstermiştir. Buna örnek olarak, Kanunda 2020 yılında yapılan değişikliklerden “Muafiyet” başlıklı 5. Maddesi ya da “Birleşme veya Devralma” başlıklı 7. Maddesindeki değişiklikler gösterilebilir.

Kanunun 7. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere, hangi tür birleşme ve devralmaların hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Kuruma bildirilerek izin alınması gerektiğini Kurum, çıkaracağı tebliğlerle ilan eder. Kurumun çıkarmış olduğu ve halen yürürlükte olan tebliğ ise, 2010/4 no’lu “Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ”dir. Bu tebliğ ile hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurumundan izin alınması gereken birleşme veya devralmalar ile bunların Rekabet Kurumuna bildirilmesi usul ve esaslar düzenlenmektedir.

Rekabet Kurumunun iznine bağlı birleşme ve devralmaların temel dayanağı ise anılan tebliğin 7’nci Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bir birleşme ve devralma işleminde,

a) İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının yüz milyon TL’yi ve işlem taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı otuz milyon TL’yi veya,

b) Devralma işlemlerinde devre konu varlık ya da faaliyetin, birleşme işlemlerinde ise işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun otuz milyon TL’yi ve diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun beş yüz milyon TL’yi, 

aşıyorsa söz konusu işlemin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Kuruldan izin alınması zorunludur.

Birleşme ve devralma işleminin, Rekabet Kurumu’nun onayına bağlı bir işlem olduğu anlaşılırsa, taraflar kuruma başvurularında 2010/4 no’lu Tebliğin ekindeki form ile formun 11’nci maddesinde sayılan evrakı sunmak zorundadırlar. 

Başvurunun incelenmesine ilişkin süreç, 4054 sayılı Kanunun 10’uncu maddesi gereğince bildirim tarihi ile başlar. Kurum, bildirim tarihinden 15 gün içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işleme izin vermek ya da bu işlemi nihai incelemeye almaya karar verdiği takdirde, ön itirazını bildiren yazısı ile birlikte işlemin nihai karara kadar askıda olduğunu ve uygulamaya sokulamayacağını, gerekli gördüğü diğer tedbirlerle birlikte ilgililere usulüne göre tebliğ etmek zorundadır. 

Eğer başvuruda eksik bilgi veya belge bulunuyorsa, bu eksikliklerin giderilmesi de ayrıca taraflardan talep edilebilir. Bu durumda başvuru, eksikliklerin tamamlandığı tarihte yeniden yapılmış kabul edilir ve 15 günlük inceleme süresi bu tarihten itibaren yeniden başlar.

Şayet Rekabet Kurumu belirtilen süre içinde işlem başvurusuna herhangi bir dönüş yapmazsa, işlem bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 30 gün sonra geçerlilik kazanır. Ancak 30 günlük bu süre, ek bilgi ve belge talepleri nedeniyle uzayabilir.

Ön inceleme sonucunda, Kurum söz konusu işlemi yasaklayabilir, işleme izin verebilir veya şartlı izin verebilir ya da işlemi nihai incelemeye almayı kararlaştırabilir. Nihai inceleme sürecinde Kurum, ön itirazını içeren bir yazı ile birlikte, işlemin nihai karar verilene kadar askıya alındığını ve uygulanamayacağını, gerekli görülen diğer tedbirlerle birlikte ilgililere usulüne uygun şekilde bildirir. Nihai inceleme, en geç 6 ay içinde tamamlanır ve gerektiğinde Kurum tarafından işlemle ilgili bir defalık olmak üzere 6 aya kadar ek süre tanınabilir.

3. Son Beş Yıldaki Birleşme ve Devralmaların Genel Görünümü

3.1. Tüm İşlemlerin İncelenmesi

Rekabet Kurumunun 5.1.2024 tarihinde yayınlamış olduğu 2023 Birleşme Devralma Görünüm Raporuna göre, 2019 - 2023 dönemini içeren son beş yıla ait incelenen ortalama işlem adedi 240,2’dir. 2023 yılında Rekabet Kurumunun incelediği işlem sayısının ise 217’de kaldığı görülmektedir. 2023 yılında incelenen birleşme ve devralmalara ait toplam işlem adedi son beş yılın ortalamasının altındadır. Denilebilir ki, son beş yılın ortalaması da göz önüne alındığında Türkiye’deki birleşme ve devralmalarda en iyi iki senenin 2021 ve 2022 olmuştur. 2023 verileri, bir önceki yıla ait veriler ile kıyaslandığında ise % 12 düzeyinde bir düşüş yaşandığı görülmektedir. 2019’dan 2021’e kadar artarak devam eden incelenen işlem sayısının, 2021 senesinde 310 işlem ile görülen zirvenin sonra, son iki sene içerisinde düşüşte olduğu anlaşılmaktadır. 

İşlem taraflarının kökenine göre ise, incelenen işlemler içinde 48’inde tarafların tümü Türkiye kökenli, 118’inde ise tümü yabancı ülke  kökenli şirketlerden oluşmaktadır. Kalan 41 işlemde ise taraflardan en az birer tanesi, Türkiye ve yabancı kökenli şirketler olmuştur.

 

Tüm taraflar Türkiye kökenli

Tüm taraflar yabancı kökenli

Taraflardan en az birer tanesi Türk ve yabancı kökenli

İncelenen Toplam İşlem

2019

38

115

51

208

2020

30

139

38

220

2021

52

175

67

310

2022

39

145

34

246

2023

48

118

41

217

3.2. Türkiye İşlemlerinin İncelenmesi

Türkiye İşlemleri, hedef şirketin, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş (Türkiye kökenli) olduğu işlemleri tanımlamaktadır. Rekabet Kurumunun 2019 - 2023 arasındaki raporları incelendiğinde, işlem değeri yönünden 2022 ile 2023 arasında, özellikle diğer ardışık yıllar ile kıyaslandığında ciddi bir artış görülmekte ise de, bu artışın gerçek bir artış olduğu şüphelidir. Toplam işlemlerin düşüş eğilimi de dikkate alındığında, işlem değerindeki radikal artışın, Türk Lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi ile de açıklanabileceği unutulmamalıdır.

Yıllar

İşlem Sayısı

İşlem Değeri (TL)

2019

91

42.862.716.299

2020

75

29.192.111.337

2021

118

42.567.864.792

2022

82

72.209.524.251

2023

94

162.554.840.185

Son beş yıl içerisindeki veriler değerlendirildiğinde ise Türkiye işlemlerinde yabancı yatırımcıların ülkelere göre dağılımı şu şekilde olmuştur:

  • 2023 yılında 8 işlemle Almanya,

  • 2022 yılında 5 işlemle Hollanda,

  • 2021 yılında 10 işlemle Lüksemburg,

  • 2020 yılında 5 işlemle Almanya,

  • 2019 yılında 2 işlemle ABD.

Gerçekleşen Türkiye işlemlerinin 2019’dan 2023’e değin işlem sayısı ve değerinin ekonomik faaliyetlere göre dağılımı ise şu şekilde gerçekleşmiştir:

Yıllar

En Çok İşlem Alanı

En Yüksek İşlem Değeri Alanı

2023

Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı 

Bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili faaliyetler *

Hayvansal üretim

2022 **

Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı

Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı

2021

Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı

Plastikten paketleme malzemeleri imalatı

2020

Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı

Parasal aracı kuruluşların faaliyetleri

2019

Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı

Parasal aracı kuruluşların faaliyetleri

* : 2023 yılında “elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı” ile “bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili faaliyetler” 11’er işlemle birinci sırayı paylaşmaktadır.

** : 2022 yılında “elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı” her iki kategoride de ilk sıradadır.

4. Birleşme ve Devralmalarda 2024: Yorumlar ve Tahminler

Rekabet Kurumunun onayına bağlı olarak gerçekleşen birleşme ve devralmalarda 2021’den beri yaşanan düşüşün bir sonucu olarak 2023, son yılların en düşük işlem sayısına sahip yıl olmuştur. Uluslararası veriler incelendiğinde, ülkemizdeki bu eğilimin global eğilimlerle doğru orantılı olarak seyrettiği görülmektedir. Ortalama işlem değerinde artış görülmekte ise de, 2023 yılında küresel birleşme ve devralma işlemlerinin değeri %16 düşüşle 3,1 trilyon Dolara gerilemiştir. Bu oran, 2023’ün birleşme ve devralmalar açısından pandemi senesinden bile kötü geçtiğini ortaya koymuştur. 

Birleşme ve devralma işlemlerinde küresel ölçekte gözlemlenen düşüşün temel nedenleri: 1. Yüksek faiz oranları, 2. Ekonomideki karışıklıklar ve 3. Jeopolitik riskler olarak öngörülmektedir ki; bu tahminlerin de Türkiye’de gözlemlenen düşüşün sebepleri arasında olduğu söylenebilir.

2024 yılı için ise tahminler, yüksek faiz oranlarındaki dalgalanmaların azalması ve hatta pek çok ülkede düşüşe geçmesi birincil gerekçe olmak üzere, artış yönünde gerçekleşmişti. Türkiye ve Orta Doğu pazarları için 2024 tahminlerinde telekomünikasyon, medya ve teknoloji ile enerji, madencilik ve altyapı sektörlerinin, birleşme ve devralmaların yoğunlaşacağı sektörler olarak tahmin edilmekteydi.

Öte yandan Türkiye özelinde, birleşme ve devralmaların önündeki zorlayıcı koşulların, 2023 ve öncesine kıyasla çok da değişmediği görülmekte: Özellikle Avrupa’da devam eden finansal belirsizlikler ve yüksek enflasyon oranları sebebiyle, birleşme ve devralmalarda finansmana ulaşmada meydana gelmesi muhtemel zorluklar ilk dikkat çeken faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkındaki 32 no’lu Kararın yabancı para cinsinden veya dövize endeksli ödemelerle ilgili olarak öngördüğü kimi sınırlamalar gibi, Türk karar alma organlarınca getirilen veya getirilmesi planlanan yasal düzenlemeler, Türkiye’deki birleşme ve devralma işlemlerini etkilemesi muhtemel bir diğer etmen olarak gözükmektedir.

5. Sonuç

Son beş yılda Türkiye’deki birleşme ve devralma işlemleri, hem ekonomik dalgalanmaların hem de uluslararası yatırımcıların stratejik hamlelerinin bir yansıması olmuştur. 2021 yılında zirveye ulaşan işlem sayılarının, sonraki yıllarda küresel ekonomik belirsizlikler ve yerel zorluklar nedeniyle düşüş yaşaması, piyasanın kırılganlığını göstermektedir. Bununla birlikte, denilebilir ki işlem değerlerindeki artış, Türkiye’nin özellikle yabancı yatırımcılar için hala cazip bir pazar olduğunu ortaya koymaktadır. 2024 ve sonrasında, küresel ekonomideki toparlanma sinyalleriyle birlikte Türkiye’nin, stratejik sektörlerdeki potansiyelini daha da ileri taşıyarak birleşme ve devralma işlemlerinde yeniden bir yükseliş trendine girmesi beklenmektedir. Rekabet Kurumu'nun ise bu süreçteki etkin düzenleyici rolü, piyasanın sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve teşebbüsler arasındaki dengenin korunması açısından kilit bir unsur olmaya devam edecektir.